top of page
DSCF2801.jpg
© Copyright Ayla Güvenç İmir

Ayla Güvenç İmir

Fotoğrafçı

us-letter-brochure-mockup.jpg

The Disconnected

İngiliz yayıncı Bump Books'tan yayımlanan The Disconnected kitabım Birleşik Krallık ve Avrupa'dan Bump Books internet sitesi üzerinden satın alınabilir.

Bump Books

Otobüste Yüzler

Sokak fotoğrafçılığına başladığımdan beri ilgimi en çok çeken yerlerden biri de toplu taşıma araçları oldu. Özellikle otobüsler. Çünkü otobüsler, şehirde birbirini hiç tanımayan insanların kısa süreliğine ortak bir mekânda buluştuğu, sessiz ama yoğun anlamlar barındıran alanlar. Bu projede, otobüs yolculukları sırasında karşılaştığım insanların portrelerini çekiyorum. Yüzler, bakışlar, ruh halleri dikkatimi her zaman çeker. Otobüste insanlar çoğu zaman savunmasız, yorgun, dalgın, düşünceli ya da sadece bekliyorlar. O hâl, bana göre çok sahici. Günlük hayatın koşuşturmacası içinde birbirimize bakmıyoruz. Ama fotoğraf bu bakışı mümkün kılıyor.

Korona Portreleri

2020’nin ilk aylarında dünya, görünmeyen bir tehdidin gölgesine büründü. Bu dönemde Ankara’ da ben de fotoğraf makinemle, yalnızlıkla, belirsizlikle ve umutla yüzleşen insanların izini sürdüm. “Korona Portreleri” serisi; maskelerin ardında saklanan duyguları yakalamaya çalıştığım bir seri.. Pandemi sırasında kamusal alanda var olmaya devam eden insanlara odaklandım. Maskeli yüzler, endişeli bakışlar, mesafeli bedenler… Her portre, kentle ve birbirimizle kurduğumuz ilişkilerin ne kadar değiştiğini hatırlatıyor. Zamanın ruhunu, içe kapanmayı ve sessiz bir dayanışmayı gözlemledim. Bu seride, salgının sadece bir sağlık krizi değil, aynı zamanda duygusal ve sosyal bir kırılma olduğunu belgelemeyi amaçladım. İnsanın dirençli yanına tanıklık eden kişisel bir arşiv niteliğinde…

Çamaşır

Sokak fotoğrafı çekimlerine çıktığımda insan yaşamının en yalın, en mahrem halleri olan çamaşırlar hep dikkatimi çekmiş ve kadrajıma yansımıştı…2017-2025 yılları arasında çektiğim fotoğraflardan bazıları…

Metro

Yer altı atmosferi bir sokak fotoğrafçısı olarak hep ilgimi çeker.2017 yılından beri metro fotoğrafları çekmekteyim. İnsanlar birbirlerine hem yakın hem de uzaktır.Sadece bir ulaşım ağı değil kentin mikrokozmozudur bana göre. Kentsel yalnızlığı, çeştliliği, günlük rutinleri, olağandışı sahneleri hem çekiyor hem sorguluyorum.

Babalar ve Çocukları

Sokaklarda çocuklarıyla zaman geçiren babaları görürüm. Genellikle çocuklar babaların omuzlarındadır ve dünyayı yukarı açıdan görmeyi severler.Ben de onları aşağı açıdan yakalamayı seviyorum.Serimdeki fotoğraflar Türkiyenin farklı şehirlerinden ve projem devam ediyor.

Ulusal Bayramlar

Ulusal bayramlar milletlerin önem verdiği bir olayın hatırlanmasına yardım ederler. Milli bayramların kutlanma programları içinde en çok ilgimi çeken halkın tezahüratı olmuştur. Halkın bayramlara topluluklar halinde katılma ve eğlenme anları sık sık kadrajıma yansır. Buradaki kareler 2019 yılı 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı Kutlamalarındandır.

Chiaroscuro / Işık ve Gölge 

Chiaroscuro tekniği, genellikle resim alanında kullanılan bir terimdir. Zıtlık için kullanılan bu terim, İtalyanca kökenlidir ve ışık gölge anlamını taşımaktadır. ışık ve gölgenin etkileşimi ile  fotoğraflarımda oluşan gizem, gerilim etkisini seviyorum. Sokak fotoğrafı çekmek için sokaklara çıktığımda her zaman ışık-gölge denemeleri yaparım..

Akvaryum

Sokak fotoğrafları çekerken kadrajıma çocukları dahil etmeyi çok seviyorum. Çocukların ilk kez gördükleri şeylere şaşkınlıkla ve heyecanla baktıklarını gözlemledim. Bir gün kızımı akvaryuma götürdüğümde orada birçok çocuk gördüm. Coşkuları beni çok etkiledi. Böyle bir fotoğraf serisi çekmeye karar verdim. Serideki fotoğraflarım Türkiye'nin farklı şehirlerinde çekildi, İstanbul, Ankara, Eskişehir,Trabzon…Projem devam ediyor…

İki Yüz, Tek Yansıma

Bu seri, sokaklarda karşıma çıkan ikizleri konu alıyor. Kentin kalabalığı içinde birbirine benzeyen iki kişinin varlığı, hem güçlü bir görsel etki yaratıyor hem de kimlik, aidiyet ve bireysellik üzerine düşündürüyor.  Fotoğraflar, ikizlik temasını sadece fiziksel benzerlik olarak değil; ortak bakışlar, senkron hareketler ve paylaşılan sessizlikler üzerinden de ele alıyor. Sokakta karşılaşılan bu çift portreler, şehir yaşamının rastlantısallığına tanıklık ederken aynı zamanda insanın kendisini bir başkasında görme hâlini de hatırlatıyor.

Kent Işıklarının Ötesinde: Flaşlı Sokak Fotoğrafları

Bu seri, kentin doğal ışığına meydan okuyan bir yaklaşımla çekildi. Flaş, sıradan sokak sahnelerini aniden görünür kılıyor. Gecenin karanlığında saklanan ayrıntıları ortaya çıkardığı gibi gündüz ışığında da sürreal bir etki yaratıyor.. Işık, yalnızca bir aydınlatma aracı değil; beklenmedik anları vurgulayan, gündelik akışı kesintiye uğratan bir ifade dili. Fotoğraflar, şehir hayatının hızlı temposunda gözden kaçan yüzleri, jestleri ve detayları öne çıkarıyor. Her kare, bir anlığına donmuş bir çarpışma: kent, insan ve yapay ışık arasında. Bu çalışma, hem sokak fotoğrafçılığı geleneğine bir gönderme hem de ışığın nasıl bir hikâye anlatıcısına dönüşebileceğinin bir araştırması.

Duraklar: Kısa Bekleyişlerin Uzun Hikâyesi

Farklı şehirlerde çektiğim bu seri, durakları yalnızca toplu taşıma noktaları değil, kentin nabzını tutan geçici sahneler olarak görüyor. Kentin akışında karşıma çıkan bu kısa bekleyiş anlarının fotoğraflarını çektim. Her kare, bir şehrin temposundan bir kesit: sabır, yorgunluk, umut ve telaşın aynı çerçevede buluştuğu anlar… Bu proje, sıradan durakların, aslında nasıl ortak bir kentsel hafıza mekânına dönüştüğünü gösteriyor.

Bu proje, 2017–2025 yılları arasında farklı şehirlerde yürütülmüştür.

© 2025

Ayla Güvenç İmir

bottom of page